İş gereği yaklaşık on beş ameliyata gözlemci olarak girdim ve bunlardan en az beşi açık kalp ameliyatıydı.Bunun yanında anjiolar,kalbe stent takma ve balon işlemlerini de gördüm.Bu ayrıntıyı söylüyorum çünkü açık kalp ameliyatları ve kalple ilgili işlemler görebileceğiniz en kanlı, korkutucu ameliyatlar ve müdahaleler.Yinede bir kişiyi fiziksel olarak öldürüp yeniden yaşama bağlamak baya ilgi çekici.
Bir de bu ameliyatlar içerisinde sezeryanlar vardı ki en umut vericisi ve keyifli ameliyatlardandı.Bir bebeğin anne karnından çıkarılışı ve ciğerlerinin hava ile karşılaşınca cılız, ağlamayla karışık çıkardığı sesin yaşam belirtisi oluşu da ayrı güzeldi...
Diğer cerrahi müdahaleler ise insanların yaşam kalitesini arttıracak gerekli işlemlerdi benim için.
Bu ameliyatları izledim de ne oldu?
1)Kan gördüğümde yada bir insanın kesilip biçilmesinde ne kadar soğuk kanlı olabileceğimi gördüm ki baya soğuk kanlıyım:)Anlattığım insanlar anlattıklarımla dehşete düşerken ,bense o ameliyatı izlememeli ,o ameliyatı ben yapmalıydım diye aklımdan geçiriyordum.Belki gelecekte tıp okuyasım bile gelebilir:)
2)Geleceğim için planladığım iş için baya bir bilgi edindim fakat planladığım iş olmasa da edindiğim bilgiler lüzumsuz olmayan ,bundan sonra hayatımın neresinde kullanacağım ki dedirtmeyecek tarzdan bilgi.Yarı doktor sayılırım nasıl olsa:P:))
3)Hiç bir cerrahi müdahale gerçekten gerekmedikçe yapılmamalıdır.Estetik konusunda endişelerim arttı.Zira her ne kadar soğuk kanlı olsamda bıçak altında yatanların yerinde olmak istemem.Çok zor durumda kalmadıkça da ameliyat olamam artık sanırım.(Belirtmek isterim ki izlediğim hiç bir cerrahi müdahale başarısız değildi ve steril anlamda beklentimin üstünde müdahalelerdi ayrıca her ameliyat öncesi ve sonrası sayım yaparak hastanın içinde gazlı bez yada makas vb gibi ameliyat malzemesi kalmasını önlüyorlar.Umarım ameliyat olacakları bir nebze de olsa rahatlatmışımdır:))
4)Ameliyathaneler filmlerde izlediğimiz gibi bol stresli ,herkesin telaşlı olduğu ciddiyetin hat safhada olduğu yerler değilmiş.Aksine herkesin dikkatli işini yaparken şakalaşmayı elden bırakmadığı kısık müzik eşliğinde yapılan bir işmiş.Yani çoğu zaman relaxlar.Tabi bu benim izlediğim ameliyatları gerçekleştiren ekibin işini iyi bilen doktorlardan, yardımcılarından oluşmasından ve birbirleriyle olan uyumundan kaynaklanıyor olabilir:))Bu da sanırım anestezi görmeden önce hastayı rahatlatan bir durum olsa gerek.
5)İnsan vücudunun dış görünüşünü olumsuz etkilediği gibi iç görünüşünü de olumsuz etkileyen şey yağ zerrecikleriymiş.Ne damar ne kan nede kas yağ zerrecikleri kadar kötü gözükmüyor.Ayrıca ameliyatı zorlaştırıyor.Ameliyata girecek şişman hastalara önerim zayıflayın izleyicinin de bir göz zevki var:))
6)Bir de hiç bir mekanda çıplaklık bu kadar doğal karşılanmaz sanırım.Hastaların coğunu tedirgin eden bu durum aslında ameliyathanedeki hiç kimsenin takılmadığı bir unsur ve en kısa sürede üstünüz steril örtülerle örtülüyor(Hasta uyutulduktan sonra amelyathaneye getirildigi hastane kıyafeti üzerinden alınıyor).Sadece müdahalenin yapılacağı bölge açıkta bırakılıyor ve o saatten sonra masada yatan kişinin insan olduğu bile unutuluyor.
Şimdilik aklıma gelenler bunlar, aklıma geldikçe eklemeye devam edeceğim:))