Genelde referans almadan bir kitabı okumam.Referans noktam da genelde Derya Hocadır.Onun önerdiği hiç bir kitaptan bu güne kadar şikayetçi olduğumu bilmem yada bilmezdim .Taki koca tembeli okuyana kadar.
Ablam kitap için eğlenceli olduğunu söylemişti.Bir insanın evinde piton besleme macerasını anlatan bir kitaptı.Bende ablamın da okeyini almış kitabı aldım ,okudum ama bu sefer olmadı Derya hocam:))Benim kitapta beğenmedim nokta ise saçma sapan akıl yürütmeler, kitabın bütünlüğünü akıcılığını önleyen ağdalı anlatımlar var.Kitabın takibini zorlaştıran, hatta "ya ben okurken sanırım çok kafamı vermeden okudum, atladığım bir yer var yoksa bu ne alaka "dediğiniz ve başa dönüp okuyunca sizin suçunuz olmayan bir sürü anlatım var.Kısacası sıktı beni... Hiçte eğlenceli bulmadım bir pitonun evde beslenme hikayesini . Sanırım bu kitap benle ablam arasındaki farkı belirledi.Ablam iyi bir okuyucu ve ağdalı edebiyat bile seviyor , keyif alıyor.Bense orta karar bir okuyucu olarak ağdalı edebiyat sevmiyorum ,beni aşıyor:))
2 yorum:
İyi okuyuculukla filan alakası yok, daha çok kitaptan ne beklediğine bağlı galiba...Önerim, kitabı kim önerirse önersin beklentini düşük tut:)Ben öyle yapmaya başladım filmlere, kitaplara, müziklere, hayata, insanlara karşı, tadları biraz daha arttı:)
Koca Tembele gelince...Seni sıkan şeyin beni de sıktığını kendi blogumda yazmıştım. Ancak o ifade tarzı bir yazım kusuru değil, evde piton beslediğini hayal eden bir şizofrenin hayata bakışı. Konudan konuya atlamalar, birbirini tamamlamayan saçma cümleler Cousin'in düşünme tarzı. Cousin gerçekten yaşıyor ve bunları sana anlatıyor olsaydı aynen bu mantık kopuklukları içerisinde olurdu, bir cousin tanıdım ordan biliyorum:)
Cousin'in asansörde karşılaştığı iş arkadaşının her tavrına anlamlar yüklemesi,'günaydın'dedi diye kendine aşık sanması, bomboş metroda gidip metrodaki tek adamın yanına oturunca adamın rahatsızlığını kavrayamaması...Komik değil mi sence:)
Vebütün bunların nedeni...Cousin'in işyerindeki lakabının da yılanın adının da 'koca tembel' olmasına dikkatini çekerim...Bence , yalnızlık ve yalnızlığın bir insana yapabilecekleri , kitapta bir kez bile 'yalnızlık' sözcüğü kullanılmadan, ancak bu kadar başarıyla anlatılabilir.
Ben ,yine de kitabın arkasındayım:)
Ya tamam da kıtabı elıne alıp sonuna kadar gidebilmek ıcınde bıraz akıcılık olması lazım. sureklı basa donerek okudugum okadar cok bolum oldu kı bır muddet sonra okuyasım gelmedı ve ıte kaka sonuna geldım.once kendım kacırdım zannettım ayrıntıları sonra gercekten kacırmaya basladım zira ilgiyi toplamakta zorlandım.Evet güsel buldugun yerlerde haklısında bence bır kıtap bu kadar sabır zorlamamalı:))Keske bana basından bır sızofren oldugu soylenseydı kıtapta bende o gozle okuyabılseydım ve bu kopuklukları anlayabılseydım,aklımla oynamasaydı elın sızofrenı:D
Yorum Gönder